Reklam bayilik veren firmalar
Askerlik Şubeleri

Taşlıçay Askerlik Şubesi

İlAğrı
İlçeTaşlıçay
Şube AdıAğrı Askerlik Şubesi
Telefon(0472) 215 10 28
Fax(0472) 215 98 93
AdresAbide Mah. Erzurum Cad. Merkez / AĞRI

Ağrı Merkez’de bulunan Taşlıçay askerlik şubesine ait telefon numarası, adres ve iletişim bilgileri.

Reklam

Taşlıçay Hakkında

Türkiye’nin kuzeydoğusunda, İran transit yolunun kenarında, Murat Nehri’nin hemen kuzeyinde konumlanan bu ilçe, doğuda Diyadin ve Doğubeyazıt, kuzeyde Tuzluca, batıda Ağrı ve Hamur, güneyde ise Erciş ile çevrilidir. Toplam alanı 798 km² olan bu bölgenin deniz seviyesinden yüksekliği ise 1660 m’dir.

Reklam

İlçe, Ağrı’nın orta bölgesinde yer almakta olup geniş bir kısmı 2000 metrenin üzerindeki dağlarla kaplıdır. Dağlar, kuzeyde ve güneyde uzanır ve bu ikisi arasında orta bölümde Murat Vadisi boyunca bir ayrım oluşturur. Arazi, genel olarak volkanik bir özellik gösterir. Kuzeydeki Aras Güneyi sıradağlarının uzantıları ve Ziyaret Tepesi (2800 m), güneydeki Aladağ ve güneybatıdaki Kandil Dağı’nın doğu kısmı tarafından çevrilmiştir.

İlçenin en yüksek noktası, güneydeki Aladağ üzerinde bulunan Muratbaşı (Koçbaşı) Dağı’dır ve yüksekliği 3510 m’ye kadar ulaşır. Diğer önemli yüksek noktalar arasında kuzeyde Ziyaret Tepesi (1800 m), Balık Gölü Dağı (3159 m), güneydoğuda Rüzgar Tepesi (2828 m), güneybatıda Kandil Dağı (2750 m) bulunmaktadır. Bu dağlık alanlar dışında kalan orta bölüm, dalgalı düzlükler, çöküntü alanları ve Murat Nehri’nin aşındırdığı yerleri içerir.

Bu orta bölüm, yayla manzarasına benzemekte olup tarım için oldukça uygun bir alandır ve Taşlıçay Ovası olarak da adlandırılmaktadır. İlçede genellikle karasal iklim etkilidir, yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Yüksek bölgelerde kar kalınlığı 1 metreyi aşabilir. Aladağ’ın 2700 m’nin üzerindeki alanları ise kalıcı kar ve buzlarla kaplıdır. Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbaharda meydana gelir. Kışın yağan kar, nisan ayı başına kadar yerde kalır. Doğal bitki örtüsü, ağustosa kadar yeşil kalan otluklardan oluşmaktadır. Orman bulunmaz, sadece Murat Nehri’nin kıyısındaki çalılıklar gözlemlenir.

İlçenin en önemli akarsuyu, doğu-batı yönünde akan Murat Nehri’dir. Bu nehir, kuzeyden gelen Boti Çayı, Büyük Çay, Mirzehan Çayı; güneyden gelen Kubik Çayı, Geldüş Suyu ve Didem Çayı gibi derelerle beslenir. Bu sular, ilkbaharda karların erimesi ve yağışlar nedeniyle oldukça coşkulu bir şekilde akmaktadır. Murat Nehri’nden sulu tarım için yararlanılmamakla birlikte, Sinek ve Aladağ’ın yüksek kesimlerinde bulunan ve yaz aylarında sulak çayırlarla yeşillenen yaylalar, hayvancılık için önemli alanları oluşturmaktadır.

Genellikle Doğubeyazıtlıların tercih ettiği yayla destinasyonlarından biri olan Taşlıçay, yaz aylarında geçici bir köy yerleşimi ve dinlence alanı olarak hizmet verir. Türkiye’nin en yüksek göllerinden biri olan Balık Gölü’nün yarısı Taşlıçay’ın sınırları içinde bulunmaktadır. Bu baraj gölünde sazan ve alabalık türleri bulunur ve gölün ve çevresinin manzarası oldukça çekicidir. Aynı zamanda burası bir mesire yeridir. Kuzeydeki Perili Dağ’ın yamaçlarında, özellikle Balık Gölü’ne yakın bölgelerde Sodo, Tırşo ve Turna buzul gölleri bulunmaktadır.

İlçe merkezinin güneyindeki höyük, antik bir yerleşim merkezi izlenimi uyandırmaktadır. Ancak Taşlıçay’ın tarihine dair yeterli bilgi bulunmamaktadır. Aşağı Toklu, Çöğürlü, Tanrıverdi köylerinde küçük çapta kaleler mevcut olsa da, bunların isimleri tarihi kaynaklarda geçmemektedir.

Taşlıçay’ın en eski tarihli yerleşim yeri, Taşteker (Üçkilise) köyüdür. Murat Nehri’nin güney kıyısında Diyadin ile Taşlıçay arasında bulunan bu köyün tepesinde Urartuların bir Güneş tapınağı bulunmaktaydı. XIX. yüzyılda Osmanlı-Rus savaşlarında Ruslar tarafından yerleştirilen Ermeniler buraya bir manastır inşa etmişlerdir. Nuh’un mezarının burada olduğuna dair bir söylenti bulunmaktadır. Urartuların ardından bölge, Sakaş, Karduk ve Arsaklı Türkleri, Romalılar, Sasanilerin kontrolünde kalmıştır. 750’den itibaren Abbasilerin egemenliğine geçen bölge, içeride bağımsız idarelerce, dışarıdan ise Abbasilere bağlı olarak yönetilmiştir. Murat Vadisi’ndeki yol güzergahındaki ilçe toprakları, birçok kavmin ve Türk akıncılarının geçiş yolu olmuştur. 1064’te Selçuklu Türklerinin eline geçen Taşlıçay, 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Selçuklu Devleti’nin sınırları içinde kalmıştır. 1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra İlhanlıların, onların da Anadolu’dan çekilmesiyle Celayirlilerin, Timur’un, Karakoyunlu ve Akkoyunlu Türkmen devletlerinin yönetimine girmiştir. 1502-1514 yılları arasında Safevilerin egemenliğine girmiştir.

Çaldıran Zaferi (1514) ile birlikte Osmanlı topraklarına katılan Taşlıçay, 1578’de İran Safevilerinin sınır ihlalleri sonucunda tekrar ele geçirilmiştir. 1585 tarihli Osmanlı Mufassal Tapu Defteri’nde gösterilen şelve sancağının dört nahiyelerinden biri Kumluca’dır. Taşlıçay, 1828-1829, 1854-1856, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşlarında Rus işgali altına girmiştir. 1885’te asayiş karakolu kurulmuş, 1892’de bucak merkezi olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sırasında tekrar Rus işgali altına giren ilçe, 1917’de Rusların çekilmesiyle Ermeni zulmüne maruz kalmıştır. Başlangıçta Aşağı Taşlıçay adıyla Diyadin’e bağlı bir bucak olarak yönetilen Taşlıçay, 4 Mart 1954 tarihli 6324 sayılı kanunla ilçe statüsü kazanmıştır.

Başa dön tuşu